Acaba bu senin günün olabilir mi? Sabah uyanıyorsun, kahve makinesi bozuk, önündeki şoför hız limitinin çok altında ilerliyor, iş yerine girdiğinde masanın üstü gecikmiş evraklarla, dosyalarla dolu ve sonra patronunuz size yeni bir iş daha veriyor ve dayanamayacağınız bir ekibe atanacağınızı söylüyor! Farkında olmayabilirsiniz ama kaygı seviyeniz yükselmeye başladı, tansiyonun da yükselebilir, boğazınız kasılır, kalbiniz daha hızlı atar ve günü hasta olarak kapatacağınızı düşünürsünüz.
İşyeri, ister sürekli seyahat ediyor olun, ister ofis asistanı, ister memur, ister kıdemli yönetici ya da şoför olun her zaman streslidir. Çoğu zaman, gün içinde sizden istenenleri yapmak için yeterli zamanınız yoktur. Birlikte çalıştığınız kişiler zorlu olabilir ve patronunuz başkaları üzerinde güç kullanmaktan gerçekten hoşlanan bir kişi olabilir. Ee bu durumlarda ne yapıyorsun? Muhtemelen vazgeçemezsin. Çoğu insanın para kazanmaya maaşa ihtiyacı vardır hele ki bu zorlu karantina günlerinde. İşi fiziksel olarak bırakmak yerine, işyerine zihinsel olarak farklı bir şekilde yaklaşmayı düşünün. İş yerinde dikkatli olun.
Farkındalık nedir? Farkındalık antik bilgelik ile modern bilimi birleştirerek insan potansiyelini geliştirmeye yardımcı olur. İşyerindeki strese tepki olarak vücudumuz olumsuz yönde değişir. Farkındalık, daha olumlu ve üretken bir sonucu hedefleyerek bedenlerimizi sıfırlamamıza izin verir.
Ancak, bir şoför veya market işçisiyseniz, stresi azaltmaya başlamak için yaptığınız işin ortasında bir meditasyon başlatmak akıllıca olmayabilir. İş yerinde farkındalık, yaptığınız iş ne olursa olsun pratik ve uygulanabilir olmalıdır.
Daha fazla farkındalığa doğru beş adım
Günlük iş aktivitelerinizde daha bilinçli olmak için atabileceğiniz beş adım vardır:
- Sizi tetikleyen şeyleri bilmek
- Çevrenizin farkında olmak
- Kendi kendine konuşmanı dinlemek ve değiştirmek
- Nefes almayı öğrenmek
- Kullanabileceğiniz çeşitli araçlara sahip olmak
1. Sizi neyin tetiklediğini anlayarak başlayın
Çoğu insan, onları neyin tetiklediğini ve neyin onları aşağı doğru çekerek stresli döngüyü başlattığını bilmez. Bir şey olur ve tepki verirsiniz ama ne? Sizi neyin yakaladığına dikkat etmeye başlayın. Kalp atış hızınız ne zaman yükseliyor? Avuç içlerin ne zaman terlemeye başlıyor? Dişlerinizi ne zaman sıkmaya başladınız? Mümkünse bir günlük tutun, böylece gün boyunca olumsuzluğunuzu tetikleyen şeyleri not etmeye başlayabilirsiniz.
2. Çevrenizin ve fiziksel durumunuzun daha fazla farkında olun
Dikkatinizi günde birkaç kez nasıl oturduğunuz veya ayakta nasıl durduğunuza yoğunlaştırın. Vücudunuzu nasıl tuttuğunuza odaklanın. Çevrenizdeki insanlara ve ne kadar olumlu ya da olumsuz olduklarına odaklanın. İnsanlar çevrelerinden ve kendi fiziksel durumlarından büyük ölçüde habersiz günlerini geçirirler, bu nedenle gün boyunca birkaç kez ara verin ve sadece neler olup bittiğini değerlendirin. Size strese sokan veya olumsuz bir şeyi fark ettiğinizde, onu bırakmaya ve dikkatinizi daha olumlu bir şeye çevirmeye karar verin.
3. Kendi kendine konuşmanı dinle
Gün boyunca olaylara tepki verirken kendinize konuştuğunuz iç sesinizi tanıyın. Sizi tetikleyen şeyleri öğrendiğinizde ve çevrenizin farkına vardığınızda, muhtemelen kendi kendinize başladığınız konuşmayı duyacaksınız.
Patronumdan nefret ediyorum. “Burası ne kötü bir yer.” “Benden yapmamı istediği şeyleri asla yapamayacağım.” “Keşke piyangoyu kazanabilsem hemen istifamı veririm.” Kendi kafanızın içinde yaptığınız konuşma, genellikle gün boyunca gerçekleşen en zayıflatıcı şeydir. Bu tür olumsuz konuşmalarınız sizin moralinizi iyice aşağı doğru çeker. Ne söylediğinizi dinleyin ve farklı bir şekilde değerlendirmeyi seçin. “Evet, çalıştığım bu kişi zor olabilir ama onunla başa çıkmayı öğrenebilirim.” “Sağlıklı ve çalıştığım için şanslıyım ve her gün yapabileceğim en iyi işi yapacağım.” “Yapılacak çok şey var ama aynı anda yalnızca bir şey yapabilirim, öyleyse önümdeki işlere odaklanmalıyım.” Kendi kendine konuşman koşullarını değiştirmez, ancak onları normalleştirebilir ve bunlarla başa çıkmak için sana daha fazla güç verebilir.
4. Nefes almayı öğrenin
Derin nefes almanın sizi merkezleme ve sakinleştirme yeteneğinin en şaşırtıcı yanı, bunu her yerde ve her zaman yapabilmenizdir. Çoğu insan asla düzgün nefes almayı öğrenmez ve göğüs bölgesinde hızlı nefes alır. Midenizde sönmüş bir balon hayal edin. Nefes aldığınızda, o balonu sağlıklı havayla doldurun, nefes verirken tüm olumsuzlukların balonunu boşaltın. Burnunuzdan nefes alın ve ağzınızdan verin. Zihin aynı anda iki şeye odaklanamaz, bu nedenle dikkatinizi nefese verin ve böyle diğer streslere karşı dikkatiniz dağılır ve azalır.
5. Son olarak, alet çantanızı oluşturun
Daha dikkatli olmak için yapabileceğiniz birkaç şey var: Yiyeceklerinizi yavaşça ve düşünceli bir şekilde çiğneyin; Yemekten önce şükretmek için biraz zaman ayırın; arabanızı hız sınırında sürün; kendinizi acele ederken yakaladığınızda yürüyüş hızınızı yavaşlatın; biriyle konuşurken cevap vermeden önce 10’a kadar sayın; Stres yaşamaya başladığınızda cebinizde ovmak için pürüzsüz bir taş bulundurun.
Her gün yaptığınız şeylerde ne kadar dikkatli davranırsanız, işyerinizde dikkatli olmanız o kadar kolay olacaktır.
